Doping

Sağlığa Bakış Açınızı Etkileyecek 8 Film

Yaşam her insan için sınırlı bir süre ve bu sınırlı süre içinde her türlü deneyimi yaşayıp, her türlü lezzeti tatmamız mümkün değil. Filmler ise yaşam içerinde insanlara farklı deneyim ve tecrübeleri yansıtıp bizlerin bakış açılarımızı  genişletebilecek bize kendimizi geliştirmemizi sağlayabilecek matertallerdir. Bizler de sizin sağlığa bakış açınızı etkileyebilecek 8 film seçtik. İyi seyirler.

Patch Adams (1998)

Yaşanmış bir hayat hikayesinden alınmıştır. İntihar eğilimli biri olarak girdiği akıl hastanesinde gördüklerinden sonra Hunter ‘Patch’ Adams (Robin Williams), çıktıktan sonra tıp fakültesine öğrenci olarak girer. Okulda başarılı bir öğrenci olmasına karşın, ideallerinden dolayı hocalarından tepki görür. Amacı ‘hayata renk katarak’ mizah yoluyla tedaviye katkıda bulunmaktır. Daha sonra yoksul hastalar için kendi parası ve bağışlarla özel bir klinik açmaya kadar girişimlerini sürdüren Adams, sevgilisi Carin Fisher’in öldürülmesiyle ve lisanssız klinik açmakla darbeler yese de, tedavi hizmetlerinde yaptıklarıyla ünü ülke çapına yayılır ve bir anlamda amacına ulaşır.

Kaynak : www.doktorlarsitesi.net

Sicko (2007)


ABD’deki sağlık sigorta şirketlerinin acımasızca sigortalıları istismar etmeleri, sadece kâr peşinde koşan ilaç şirketleri, şirketlerden para alan siyasetçilerin şirketlerin çıkarları doğrultusunda kararlar almaları gibi konulara değinen ve bunu yaparken sıklıkla belgeleri ve rakamları ortaya döken Moore ayrıca ABD’deki sağlık sistemini İngiltere, Kanada, Fransa ve Küba’da uygulanan kâr amacına dayanmayan sosyal sağlık sistemleri ile kıyaslar. Dünyada sağlığa en fazla bütçeyi ayırmış bir ülke olan ABD’de ortalama yaşam süresinin bile bu ülkelerden çok daha düşük olduğunu da belgeler. Sigortalı oldukları halde aldıkları (veya alamadıkları) sağlık hizmetlerinden dolayı yüksek ve ödenemez faturalarla yüz yüze gelen ABD vatandaşlarından bazılarını Küba’ya götürerek bedava sağlık hizmeti almalarını sağlar. Sağlık sistemlerini kıyaslarken yine her zamanki hınzırlıklarını yaparak seyirciyi güldürmeyi de ihmal etmez.

Kaynak : www.doktorlarsitesi.net

Paa (2009)

Auro progeria adı verilen çok nadir görülen bir genetik bozukluğu olan akıllı ve esprili 12 yaşındaki bir çocuk. Zihinsel olarak 12 yaşında ve normal biridir ama fiziksel olarak 5 kat yaşlı gözükmektedir. Kendi sağlık durumuna rağmen Auro oldukça mutlu bir çocuktur. Auro bir jinekolog olan annesi Vidya ile yaşamaktadır. Amol Arte genç ve soğuk kanlı bir politikacıdır. Bu genç politikacı “siyaset” kelimesinin kötü bir kelime olmadığını dünyaya kanıtlamak için bu yola başkoymuştur. O hedefi olan bir adamdır. Auro aslında Amol’un oğludur fakat Vidya bunu Amol’dan gizler. Amol, erkek okullarını gezerken Auro ile tanışır. Amol gerçeği bilmese de Auro’yu Delhi’ye, başkanın sarayını görmeye götürür. Auro gerçeği öğrenir ve anne ve babasını biraraya getirmeye çalışır fakat Vidya karşı koyar. Vidya hala yaralıdır çünkü Amol onun hamile olduğunu öğrenince kürtaj olmasını istemiştir. Amol ise hatasını anlar ve Vidya’ya ona hala aşık olduğunu açıklar. Auro’nun sağlığı ise 13. doğum gününde ise çok daha kötü bir hal alır. Progeria adlı hastalığı ele alan bir dram filmidir.

Kaynak : www.doktorlarsitesi.net

The Doctor (1991)

Jack McKee zengin ve başarılı bir doktordur. Düzgün seyrinde giden hayatı kanser teşhisi konmasıyla değişecektir. Yıllarca hekim-hasta ilişkisine hekim gözüyle bakan Jack, olaya bir de hasta gözüyle bakmak zorunda kalacak ve yaptığı hataların farkına varacaktır.

Kaynak :http://www.imdb.com/title/tt0101746/

You Don’t Know Jack (2010)

You Don’t Know Jack (2010), Yönetmenliğini Barry Levinson üstlenirken oyuncu kadrosunda Al Pacino, Susan Sarandon, John Goodman, Danny Huston ve Rutanya Alda gibi isimler vardır. 1990 yılından başlayıp kendi geliştirmiş olduğu bir karışımı uygulayarak hastalara ötenazi uygulayan Jack Kevorkian’in hayat hikayesi. Ölüme çok yakın olan hastalar kendi isteği ile ondan yardım isterler doktor da onların acısını bir an önce dindirmek için elinden geleni yapar ve onları öldürür.Bir çok insan bu olayı desteklese de bazı insanlar bunun çok yanlış bir ölüm şekli olduğunu savunur. Doktoru katil olarak ilan ederler doktorun adı ölüm doktoru olarak anılır. Ötenazinin gerekli olup olmadığını sorgulayan bir film. Doktor ötenaziyi destekliyor ve bunun için her şeyden vazgeçiyor.

Kaynak :http://www.imdb.com/title/tt1132623

Lorenzo’s Oil (1992)

Lorenzo‘s Oil (Lorenzo’nun Yağı) 1992 yapımı bir dram filmi olup, George Miller tarafından yönetilmiştir. Yaşanmış bir öyküden alınan film; Augusto Odone ve Michaela Odone adlı anne babanın, amansız bir hastalık olan ALD’ye (adrenolökodistrofi) yakalanan oğulları Lorenzo Odone’yi ölümden kurtarma çabalarını anlatır. Tıp konusunda hiçbir eğitimleri olmayan Lorenzo’nun anne ve babası, çocuklarına ALD hastalığı teşhisi konması ve iki – üç yıl ömür biçildiğini öğrenmeleri sonucunda, bu hastalığa karşı bir mücadeleye girişirler. Baba Augusto, sabahlara kadar kütüphanelerde, hastalıkla ilgili bulduğu makaleleri okuyarak bilgi edinmeye çalışır. Bu araştırma sonunda beyindeki zararın kandaki tehlikeli yağ asitlerinden kaynaklandığını keşfeder. Felç, körlük ve konuşamama ile başlayan hastalığın ölümle sonuçlanması kaçınılmazdır.

Kaynak: http://www.imdb.com/title/tt0104756

And The Band Played On (1993)

Film geçmişte AİDS gibi virüslerin yeni bulunmasını konu alıyor. 1981 yılında bilinmeyen, erkek eşcinselleri etkileyen öldürücü bir virüs hakkında bilgiler gelmeye başlar. Birbirinden bağımsız çalışan Fransız ve Amerikan araştırma ekipleri bu virüsü tanımlayarak HIV adını koyar.

Zamanla virüsün neden olduğu AIDS hastalığının cinsel tercih ayırt etmeksizin herkese bulaşabildiği ve mutlak şekilde ölümle sonuçlandığı anlaşılır. Randy Shilts’in aynı isimli çok satan kitabından uyarlanan And the Band Played On (Ve Orkestra Çalmaya Devam Eder) hastalığın ortaya çıkışını ve ilk kurbanlarının deneyimlerini etkileyici bir dille anlatmayı başarıyor.

Kaynak: http://www.imdb.com/title/tt0106273

My Name is Khan (2010)

Asperger sendromu (sosyal bozukluklara sebebiyet veren bir otizm çeşidi) hastası olan Rizwan Khan, Mumbai’nin Borivali bölgesinden bir müslümandır. Rizwan Hintli bir dul olan Mandira ile evlidir ve San Fransisco’da yaşamaktadırlar. 11 Eylül olaylarının ardından Rizwan, Los Angeles havaalanında ‘şüpheli’ davranışlarından dolayı alıkoyulur. Tutuklanışın ardından tanıştığı terapist Radha, ona bu durumundan ve hastalığından kurtulması için yardımcı olur. Rizwan bunlardan sonra Obama ile görüşüp adını temize çıkarmak için bir yolculuğa çıkar.

 Kaynak: http://www.imdb.com/title/tt1188996

Seher ŞİNİK

Seher Şinik, 25.05.1995 tarihinde doğdu. İlkokul ve ortaokulu Ferit Aysan Çağdaş Yaşam İlköğretim Okulu’nda okudu. Liseyi ise Kağıthane Lisesi’nde okudu. 2017 yılında Marmara Üniversitesi Hemşirelik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu