Çağın Hastalığı Metabolik Sendrom
Modern çağın getirdiği yenilikler ve teknolojik gelişmeler insanların hayatını kolaylaştırırken bir yandan da yeni sağlık problemlerini beraberinde getirmektedir. Uzun süren iş saatleri, hızlı ve koşuşturmacalarla geçen bir günün ve yoğun kent yaşamının vermiş olduğu stres, düzensiz beslenme ve fiziksel aktivite azlığı gibi yaşam biçimindeki değişiklikler Metabolik Sendrom denilen halk sağlığı problemini doğurmaya başlamıştır. Metabolik sendrom obezite, insülin direnci, kronik hastalıklar ve aşırı tuz tüketimiyle ilişkili olup tip 2 diyabet (şeker hastalığı) ve kardiyovasküler hastalıkların (inme,felç, kalp krizi vs.) habercisidir.
Peki nedir bu metabolik sendrom ?
Metabolik sendrom bir çok belirti ve bulgunun birleşimidir. Bunların başında hipertansiyon, serum trigliserid yüksekliği, açlık kan şekeri yüksekliği, hdl kolestrol düşüklüğü, bel çevresinin yüksek olması gelmektedir. Yukarıdaki belirtilerden en az üçünün varlığı Metabolİk sendrom tanısı için yeterlidir. Sınır değerler de aşağıdaki gibidir:
- Açlık kan şekerinin 110 mg/dl ve üzerinde olması
- Serum trigliserid (kan yağı) düzeyinin 150 mg/dl ve üzerinde olması
- HDL kolestrolün (iyi huylu) erkeklerde 40 mg/dl, kadınlarda 50 mg/dl den yüksek olması
- Bel çevresinin kadınlarda 88 cm, erkeklerde 102 cm üzerinde olması (göbek deliğinin iki parmak üzerinden ölçülür.)
- Tansiyonun 130/85 mmHg ve üzerinde olması.
Bu belirti ve bulguların tümü yetersiz fiziksel aktivite, glisemik indeksi yüksek gıdalarla ve trans yağlardan zengin beslenmeyle, genetik özelliklerle ortaya çıkan durumlardır. Bu sebeple de oturarak çalışan kişilerde bu durumun ortaya çıkması olasıdır. Yapılan bir çalışmaya göre 10 yıl ve üzeri ofis ortamında çalışmak metabolik sendrom için risk faktörüdür. Yine kent hayatında artan fast-food tüketimi de riski bir o kadar arttırmaktadır.
Metabolik sendromun tedavisi nedir?
Metabolik sendromun en önemli tedavi yöntemi yaşam biçimi değişikliğidir. Sigara ve alkolu bırakmak, fiziksel aktivite ve kilo vermeye başlamak, beslenmenin düzenlenlenmesi tedavide kilit noktadır. Tedavinin diğer yanını da belirtilerin yönetimi oluşturur. Örneğin hipertansiyonun hekim tarafından ilaçla kontrolü gibi.
Metabolik sendrom için önerilerim :
- Günde 45-60 dakika fiziksel aktivite yapın.
- Kilo verin. %5-10’luk kilo kaybı ile metabolik sendrom bileşenleri kontrol edilebilir.
- Glisemik indeksi yüksek besinlerden kaçının. (bal, pekmez, unlu gıdalar, fast- food vs.)
- Sebze , tahıl, kuruyemiş gibi lifli gıdaları tüketmeye özen gösterin.
- Günde 8-10 bardak su için.
- Omega-3 içeren besinleri tüketin.( yağlı balık, soya, kavrulmamış kuruyemişler)
- Günde maksimum 1 çay kaşığı kadar tuz tüketin.
- Kızartarak pişirme tekniğinden uzak durun. Vs.
Tüm bu önerileri düzenli yapmaya özen gösterilmelidir. Sağlık davranışının etkili olabilmesi ve alışkanlık haline gelebilmesi için en az 6 ay boyunca sürdürülmesi gerekir.